Gündem'in Görev Çubuğu

Önceleri metro, migros, carrefour, gibi marketlerdede satılıyordu, ancak şu aralar yalnıza Nişantaşında bir kaç eczanede ve hepsiburadada bulabileceğiniz mükemmel bir ürün.
Dişler artık mutlu ve sağlıklı..( ben kullanıyorum gerçekten hijyenik )

Yıllardır kullanılmakta olan (harika bir teknoloji bence)radyolu çalar saatlere bir yeniside philips ten geldi.(yandaki yıllardır kısmı oluyor. )










Philips yeni dijital radyolu saati AJL305'i piyasaya sürdü.

Saatin en dikkat çekici yanı üzerindeki 1.5" lik LCD CSTN ekranında yanyana beş fotoğrafı sürekli gösterebilmesi ve bu fotoğraflara ait ses kayıtlarını çalabilmesi. Aile üyeleri bu cihaza sesli mesaj kaydedebiliyor. Daha sonra bu mesajlar diğer bireyler tarafından dinlenebiliyor. Ekranda herbir resim için 128 x 128 çözünürlükte alan tanımlanmış. Cihaz, 20 fotoğraf ve 2 dakikalık ses kaydı yapabiliyor. Alarmı, isterseniz 20 istasyon hafızalı radyoyu kullanarak ya da isterseniz zil kullanarak ayarlayabilirsiniz. Stereo ses sağlayan ürünü, bilgisayara USB ile bağlayabiliyorsunuz. Saati masanıza koyabileceğiniz gibi, duvara da asabiliyorsunuz.

Türkiye'deki ilk mağazasını İzmir'de açacak şirket, ''eğlenceli bir online oyun'' olarak tanımladığı başvuru yöntemiyle ''yetenekli, dinamik, çalışmayı seven, teknolojiyi ve eğlenmeyi bilen 'Mavi Tişörtlü' takım arkadaşları'' arandığını duyurdu.

İŞ BAŞVURUSU NASIL YAPILIYOR?

Best Buy Türkiye'nin açıklamasına göre, ''www.buistebiisvar.com'' sitesine girenleri Mert, Emin ve Aslı isimlerinde 3 genç karakter karşılıyor. Farklı karakteristik özelliklere sahip olsalar da, ''iyi iletişim kurabilen, sıcakkanlı ve kendine güvenen, ancak kafaları biraz karışık'' gençlerin her biri kendilerine yöneltilen sorulara kendi inandıkları doğru cevapları veriyor. Doğru cevabı verenin hangisi olduğunu bulmak ise sitenin misafirlerine kalıyor.

Hazırlanan oyunda 3 sorunun da doğru cevabını bulanlar oyunu kazanıyor ve teknolojiye olan ilgilerini Best Buy'da bir ''kariyer fırsatına'' dönüştürebileceklerini öğreniyorlar.

Özgeçmişlerini yollayan adaylar yapılacak ön elemeyle kariyer günlerine davet ediliyorlar.

(via Habertürk)

Cep Numaram Benimdir blogunda gördüm. Biraz geç görmüşüm sanırım; ama hala son gün de olsa vakit varken birilerinin işine yarar diye yazıyorum.
Maxicep.com - Hayatın 3G Halleri Yollarda 30 temmuz'da 3G kullanımına başlamadan önce Avea şehir şehir gezerek 3G'nin ne olduğunu, 3G ile neler yapılabildiğini anlatıyormuş. İzmir Forum Bornova'da, Antalya Beach Park'ta, Adana M1 Alışveriş Merkezi ve Trabzon Atatürk Meydanı'nda Hayatın 3G Halleri etkinlikleriyle herkese ulaşmayı planlıyorlarmış.
Avea 3G konusunda epey sıkı çalışıyor dersine sanırım. Diğer operatörlerin böyle aktiviteler yaptığını duymadım, görmedim. Siz duydunuz mu?

İnsan sevgisi ile dolu Çinli kardeşlerimiz, ölüm otobüslerini sunar. Şöyle ki, Çin’de idam cezası yoğun olarak uygulanıyor ve tercih edilen metod kurşuna dizme.

40 adetlik bir filo ile kullanıma giren bu otobüsler, silahlı askerlerin yerini alıyor. Ezme suretiyle değil, içlerinde enjeksiyonla idam masası ve daha sonra merhumun organlarını biçmek için ikinci bir tesis mevcut. İçlerindeki video sistemi ile, bu işlemler canlı olarak izlenebiliyor. Bücür dostlarımız, kanlı görüntülere meraklı olduğundan değil, idam ile cesedin yakılması arasındaki işlemleri kimse görmediğinden. Hani organ mafyasına karşı.

Amerikan ordusu, Facebook ve Flickr'ı kendi reklamını yapmak için yoğun olarak kullanıyor, ancak askerlerine bu sitelere girme izni vermiyordu.

Yine bir kılıf. Bu sefer yekpare ahşaptan oyulmuş, spor araba gibi, kız gibi bir kılıf, iWood Cobra. 

Mmhhhh.....

Mavi bel çantan ve çorap sandaletini bekliyoruz artık.

Bu yazıyı, Bürosit'in utanmadan çaldığı bir Herman Miller dizaynı sadalye üzerinde yazıyorum. Dizayn çalmak ayıp ama orijinalini Bürosit'ten dört kat pahalıya satmak da ayıp. 1600 dolara ofis sandalyesi mi olur? Olur: yeni Herman Miller Embody.

Amazon, PS3'ün fiyatını 50 dolar indirerek349 dolara çekti. Eski fiyatı ile bile çok ucuz. Biz burada minimum 1000 lira veriyoruz. Ayıptır!

Ridemission marka, yahşi tasarımlı, 69.000 dolar etiketli, elektrikli motorsiklet.

Arkadaş, MacBook’un arkasındaki led elmayı, LCD ekran ile değiştirmiş, nasıl olduğunu da anlatmıyor. 

3. nesil shuffle fotoğrafları, hakikaten de iştah açıcı. Aletin şarkı isimlerini okuduğunu biliyor muydunuz? Yalnız düğmesiz olduğu için illa ki kendi kulaklığıyla. Ah apple, hep tekel yine tekel.

Wii nunchuck’u ile graffiti. Yalnız İngilizce değil, bişi anlaşılmıyor.

Ne menem bir olay 3G diye (benim gibi) merak içindeyseniz, fırsat bu fırsat. 

İstanbul’da Şaşkınbakkal, Beşiktaş ve Elmadağ Avea Hizmet Merkezleri, Ankara’da ise Tunalı Hilmi Avea Hizmet Merkezinde görüntülü konuşma, mobilvizyon (ne ki?) ve laptop + usb modemler ile hızlı data denem sürüşü var. Kaçırmayın derim. 

"Google Earth'de Ölü Piksel" Helmut Smiths, 82x82 cm (1 km ölçeğinde bakıldığında google Earth'de 1 piksel olarak görünüyor.)

ifixit, acımamış, içini açmış cillop gibi shuffle’ın.

Yanlış hatırlamıyorsam 6 Şubat'ta Avea Her Yöne Sınırsız kampanyasını başlattı. Mevzuyu takip ediyorum uzun zamandır. Önce Avea Turkcell'in açacaklarını söyledikleri portları açmadıklarıyla ve bu yüzden şebekede sıkıntı çekildiğini anlatan açıklama yayınladı. Sonra Turkcell geri kalmadı tabii ve Avea'nın yeterli altyapısı olmamasından ötürü aksaklıklar yaşadığını, kendileriyle ilgili olmadığını anlatan bir açıklama yayınladı. Sonra da karşılıklı açılan davalar...
Avea, ön başvurularla Her Yöne Sınırsız kampanyasını tekrardan başlattığını -gene yanlış hatırlamıyorsam- 19 Mart itibariyle duyurdu. Kaçıranlar, Avealı olmak isteyip de bu katakulliler yüzünden ellerini korkak alıştıranlar... Hadi bakalım gözümüz aydın!

Avea ile Turkcell çekişmesinden sonra nihayet Avea alnının akı ile Her Yöne Sınırısız kampanyasını tekrar başlatıyormuş. Şimdilerde ön başvuruları alan Avea ile önümüzdeki günlerde çenemiz koparcasına sınırsız ve sorunsuz konuşabilecekmişiz. Kampanya ilk başladığında fırsatı değerlendiremeyenler şimdi eminim koşa koşa Avea’ya gidip bu tarifeye geçecekler. Hayırlı olsundur…

Twitter ile aktive olan ev bitkisi sulayıcı görmüş idik. Evdeki zili çalınca cep telefonuna twitleyen hack’er filan da görmüştük. Ya eve gelen, zili çalmaya niyetli olmayan biriyse? Espri, istediğimiz şekilde filizlenmedi, ya hırsız gelirse diyoruz.

Mevcut alarmınıza takılan ve hırsız gelirse sizi twitter’da uyaran bir sistem yapmak ister miydiniz?

Sibirya’nın 500 mil tepesinde iki uydu çarpışmış. Bu da, insanlık tarihinin ilk yörüngede bulunan uzay araçları kazası. Uzay kalıntısı (çöpü) uzmanı Mark Matney, “Bunun er geç olacağını biliyorduk” diyor. Levent Kırca repliği gibi, değil mi?

Kazazedelerden biri, 1993′te gönderilen ve kontrolden çıkmış şekilde yörüngede dönen bir Rus uydusu. Haliyle NASA, suçu Ruslara atıyor.

Akıllı telefonlar, mesela iPhone, resmen ciddi ciddi MacOS işletim sistemi çalıştırıyor. Bu telefonların işlemci gücünü hesaba katan geek’ler, eski işletim sistemlerini hayda hayda çalıştıracağını düşünmüşler.

MAcOS iPhone Project denen bir grup geek, iPhone’da System 7 çalıştırmış. MacOS’tan bile önceki Apple işletim sistemi yani. Başarılı olmuşlar, hatta dokunmatik ekran ile fare imlecini de eşleştirmişler, adına da Macintosh Plus demişler. Şimdilik açılıp kapatırken makineyi kapatıyormuş. O da halldeilsin, halka açılacakmış.

Aynı meseleyi, Nokia N95′te Windows 3.1 çalıştıran Marcinprv adlı bir arkadaş da gündeme getirmiş. Yalnız tuşlarla harf girişi yapılamıyormuş

İngiltere’de Andrew Cheatle adlı vatandaş, balık tutarken telefonunu denize düşürüyor. Bir hafta sonra yeni telefonu çalıyor, arayan kendisi! Meğer balıkçıların yakaladığı bir morinanın içinden eski telefon çıkıyor, balıkçılar da sim kartını çıkartıp Andy’yi arıyor.

İşin ilginci, sim kartını almak için Sussex’e giden Andy’ye, kuruyunca çalışmaya başlayan Nokia marka gazi telefonu da teslim ediliyor. Şimdi düşünmek lazım, tüm bu hkaye aslında bir Nokia reklamı olabilir mi?

Hangimiz sabah çalan saate şöyle okkalı bir tokat çarpmak, olmadı üstüne basıp ezmek istemedi ki? Ama el sağlığımız ve ileriki günlerde de lâzım olacağını bildiğimiz için saatimize zarar vermemek için kendimizi tuttuk. (tutmayanları ayrıca selamlıyorum) Artık rahatça yumruklayabileceğiniz, ne ele ne kendisine zara vermeyecek bir alet üretiliyor, Smash Clock. Bu saati yumruklamak serbest zira saat yumruklanmadan susmuyor.

Sanyo, 1970′lerde, el ilen kese atmanın ileriki yıllarda tarihe karışacağını düşünüyordu. O yüzden bu makineyi tasarladı. Sanırız baş yıkamanın da fazla bir ehemmiyeti kalmayacağı düşünülüyordu. 15 dakikalık işlemle kullanıcısını yıkayan, masaj yapan ve kurulayan bu aletin adı Ultrasonic Bath. Neden ultrasonik peki? Havalı bir isim olduğu için mi?

MIT’deki çılgınlar, sarsıntıyı enerjiye çeviren bir amortisör icat etmişler. Şöyle ki, sarsıntılarda harekete geçen hidrolik kol, amortisör içindeki sıvıyı türbine gönderip geri alıyor, bu sayede dönen türbin de bir jeneratöre bağlı.

%10 yakıt tasarrufu sağlayabilen GenShock isimli sistem, ağır araçlarda daha etkili çalışıyor. Haliyle kamyon ve askeri araç üreten firmalar teknolojiye olan ilgilerini yoğun olarak belirtmiş.

Duyduğum en iğrenç yeşil teknolojiyle karşılaştım; Norveçliler, 80 otobüslerini lağım ile çalıştıracakmış. Atık su filan deyip kibarlaştırabiliriz tabii ama lağım lağımdır esasında. Oslo Büyükşehir Belediyesi (çalışıyor!), lağım suyunu biyometana çevirip bunu da yakıt olarak kullanacak.

Deneme, Eylül ayında başlıyor. Başarılı olursa, otobüs sayısı 400′e çıkıyor. Biyometanın, normal dizelden litrede 40 cent ucuza çıkması bekleniyor. Her otobüs, yılda 40 ton karbondioksit tasarrufu (tasarruf?) sağlayacak. Egsoz kokusu esprileri opsiyonel.